Selamlar! Ben geldim! Takipçi arkadaşlarım bilirler, bu sene bir devlet ortaokulunda ücretli öğretmenlik yaptım. Güzel ama yorucu bir öğretim yılı oldu benim için. Sosyoekonomik ve kültürel açıdan zor bir bölgede yer alan okulumda 1000'e yakın çocuğun Görsel Sanatlar öğretmeni oldum. Okulun mevcudunun fazlalığı bedenen ve kafa açısından yordu tabii ki ama en çok ruhen ve vicdanen yorulduğumu hissettim. Maddi, manevi zor şartlarda yaşayan çocukların sıkıntısına tanık oldum. Üzüldüm. Kolay açılabildikleri öğretmenlerindendim, bazen onlar anlattı, bazen de görünen köy kılavuz istemez misali her şey ortadaydı. Çokça sinirlendim. Ailelerin ilgisizliğine sinirlendim. Çocuklar geleceğimizdir! Bu kesin! Ne yazık ki geleceğimize yönelik ümitlerimi tükettiğim çok oldu. Tabii ki bilincindeyim ancak ailenin ve çevrenin çocuk için önemini bir kez daha, bir kez daha, bir kez daha anladım.
Okul idaresiyle ve diğer öğretmen arkadaşlarla uyum içinde, sorunsuz çalıştık. Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki -az sayıdaki istisnalar hariç- genç öğretmenler çocuklar için ellerinden geleni, imkanları dahilinde yapmak konusunda hevesliler.
Dilerim ki Allah yardımcıları olsun ve şevklerini kıracak olaylarla karşılaşmasınlar.
Okul idaresi, eğer kadrolu öğretmen atanmazsa önümüzdeki sene beni yine çağırmak istediğini söyledi. (Ne yazık ki ülkemizde "Ücretli öğretmenler" diye bir gerçek var). Ben şu an kararsızım. Çünkü Orhun önümüzdeki yıl üniversite sınavına hazırlanacağı için ona tam destek vermek düşüncesindeyim. Bakalım...
Yani... Demem o ki... Harala gürele, güle ağlaya koca bir kışı geride bıraktım, tatile girdim. Şimdi blog sayfama daha fazla zaman ayırmak düşüncesindeyim. Ayrıca ihmal ettiğim uğraşlarıma geri dönmek ve inşallah bol bol gezmek, arkadaşlarımla takılmak istiyorum. Hatta tatile gireli henüz bir hafta oldu ama bu süre içerisine iki günlük bir Büyükada gezisi, bir sergi, iki güzel müze ve iki kitap sığdırdım bile. Kafamı boşaltmaya ihtiyacım vardı, acele ettim. Her zaman bu kadar hızlı olamam tabii ama elimden geleni ardıma koymamayı düşünüyorum hayırlısıyla:) Tabii ki Adalar'ın, müzelerin yazısı gelecek. Ha unutuyordum, bir de genel seçimde ilk kez sandık görevi yapmış olduğum gerçeği var, kayda değer bir olay olmadı ama onu da yazacağım:) Dediğim gibi buralara daha sık uğramayı düşünüyorum.
Anlatacak şey çok da... Şimdilik bu kadar olsun! Herkese iyi bir yaz, huzurlu bir Ramazan ayı diliyorum.
Okul idaresiyle ve diğer öğretmen arkadaşlarla uyum içinde, sorunsuz çalıştık. Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki -az sayıdaki istisnalar hariç- genç öğretmenler çocuklar için ellerinden geleni, imkanları dahilinde yapmak konusunda hevesliler.
Dilerim ki Allah yardımcıları olsun ve şevklerini kıracak olaylarla karşılaşmasınlar.
Okul idaresi, eğer kadrolu öğretmen atanmazsa önümüzdeki sene beni yine çağırmak istediğini söyledi. (Ne yazık ki ülkemizde "Ücretli öğretmenler" diye bir gerçek var). Ben şu an kararsızım. Çünkü Orhun önümüzdeki yıl üniversite sınavına hazırlanacağı için ona tam destek vermek düşüncesindeyim. Bakalım...
Yani... Demem o ki... Harala gürele, güle ağlaya koca bir kışı geride bıraktım, tatile girdim. Şimdi blog sayfama daha fazla zaman ayırmak düşüncesindeyim. Ayrıca ihmal ettiğim uğraşlarıma geri dönmek ve inşallah bol bol gezmek, arkadaşlarımla takılmak istiyorum. Hatta tatile gireli henüz bir hafta oldu ama bu süre içerisine iki günlük bir Büyükada gezisi, bir sergi, iki güzel müze ve iki kitap sığdırdım bile. Kafamı boşaltmaya ihtiyacım vardı, acele ettim. Her zaman bu kadar hızlı olamam tabii ama elimden geleni ardıma koymamayı düşünüyorum hayırlısıyla:) Tabii ki Adalar'ın, müzelerin yazısı gelecek. Ha unutuyordum, bir de genel seçimde ilk kez sandık görevi yapmış olduğum gerçeği var, kayda değer bir olay olmadı ama onu da yazacağım:) Dediğim gibi buralara daha sık uğramayı düşünüyorum.
Anlatacak şey çok da... Şimdilik bu kadar olsun! Herkese iyi bir yaz, huzurlu bir Ramazan ayı diliyorum.