Quantcast
Channel: Sezer Eser Perker
Viewing all articles
Browse latest Browse all 567

BUGÜNLERDE...

$
0
0
    

    Bu ara üzerimde öyle bir tembellik var ki sorma gitsin. 
Kaç haftadır buralara uğramadığımı fark ettim. Bırak yazı girmeyi, okuma bile yapmamışım. Dizüstü bilgisayar kullanıyorum. Kendisi 12 yıllık bir emektar. Şu sıra bir parça sıkıntısı olduğu için, açarken bir takım işlemler nedeniyle işim uzadığından elime almaya üşeniyorum. Orhun'un kendine ayrı bir ev açması artık uzak bir ihtimâl değil. Araya salgın girmeseydi bu daha önce gerçekleşmiş olurdu. Demek istediğim o ki ara ara Orhun'un odasını nasıl kendim için düzenleyeceğimin planlarını yapıyorum:) Yeni bir çalışma masası, yeni bir bilgisayar, okuma alanı, kitaplar için bolca yer, verimli bir düzen... "Bir anne bunu düşünür mü?" demeyin. Orhun benim canımın ta içi. Ama sağlıklısı bu. Aşırı sevgimle ona zarar verdiğimi düşündüğüm öyle anlar oldu ki onun sağlıkla, huzurla kendi yolunu çizmesi benim için bir lütuf. Yoksa herkes ister çocuğu hep yanı başında olsun ama öyle bir dünya yok. Her şeyin normal seyrinde akması lâzım. Zaten hep beraberiz, birbirimize hep desteğiz, çok şükür bol bol sevgimiz var. Rahat rahat bahsediyor gibi görünebilirim ancak bu kafaya gelmek için çok çabaladığımı da belirtmek isterim:) Yine lâf lâfı açtı. Kısacası birtakım sebeplerin, bir parça bahanelerin, bolca üşenmelerin ardından bugün buradayım. Birkaç blog yazısı okudum. Muhtemelen saatlerce devam edeceğim. 
Bir kez bu dünyaya, dostların arasına adım attığımda ayrılmak zor oluyor. Biriktirdiğim her yazıyı tek tek okuyorum.  Yeni bir yazıyı ne zaman yazarım bilmem. Sanırım bu hafta hallederim. Çünkü kar geliyor ve evdeyim. Birkaç hafta öncesinin güneşli bir hafta sonunu Büyükada ve Heybeliada'da geçirmiştik. Ondan bahsedebilirim. Özellikle Heybeliada'dan. Zira Büyükada daha fazla biliniyor. 
    Bu ara verimli okumalar, araştırmalar yaptığımı söyleyemem. Geçen yazıda bahsettiğim Konstantinapolis'le ilgili kitap elimde epeyi bir oyalandı. Şimdi ressam Yüksel Arslan'ın çizimleriyle bezeli bir kitabını okuyorum. 
"Bir Ressam, Bir Resim" serisinin Mart ayı yazısı için ilham alabilirim belki. Bakalım aklıma neler düşecek? Herkes şakır şakır Oscar adayı filmleri izliyor, ben o konuda sınıfta kaldım. Filmlerden çok dizilere yöneldim. 
True Detective'in 3 sezonunu da bitirdim.  Çok sıkı bir seri. The Witcher'ı bitirdim. Geralt haliyle Henry Cavill'a bayılıyorum. Şimdi Amazon'daki The Marvelous Mrs. Masiel'a sardım. Batman'i seyrettim. Fikirler muhtelif. Beğenenlerin tarafındayım. Zaten gördüğüm kadarıyla beğenenler çoğunlukta. Bazı sahnelerin çizgi roman karelerine özgü kompozisyonu yansıttığını fark ettim. Hoşuma gitti. Ne de olsa bizler çizgi romanlarla büyüyen çocuklardık. Robert Pattinson'ı Batman rolüne yakıştırdım. Bruce Wayne'nin duygusal yaralarının varlığını hissettim. Batman karakterinin süper kahraman olduğu gerçeğini bir yana bırakırsak, filmin genelinde, 
çok sevdiğim True Dedective atmosferini yakaladım. 
    İşte böyle...Ufak tefek kişisel meşguliyetlerimi, kişiye özel duygu durumlarımı yansıtan kısa bir bildirimdi bu. Onun dışında, Türkiye ve dünya genelinde, halâ iyi niyetini koruyabilen herkes neye üzülüyorsa, ne için sıkılıyorsa ben de aynı şekilde hissediyorum. Beni de +1 olarak ekleyiverin dostlar. 





Viewing all articles
Browse latest Browse all 567

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue